İnsanların refleksi, sözünü değil özünü doğruluyor. Azıcık canları yanmasın, ateş olup kül ediyorlar etraflarını.
Sözde iyi niyetli melek gibi insanlar, azıcık bir sıkıntıda beşer sıfatını yaşıyor. Şaşsın da insan, bu kadar da şaşmasın!
Yaşın, toplumun, mekanın verdiği bir ağırlık olmalı… Tecrübe denilen olgu nedir acaba? Pişmez mi bu insanlar, olgunlaşmaz mı dünya ateşinde? Nice mûnis mekanlarda, gül cemalinde güller açan sözüm ona sûfi tipler, gösterişli kravatlılar, sanatsal fularlılar, fırsat geçince eline nankörlük yapıyor, kalp kırıyor, can yakıyor. Riyanın, gösterişin çepeçevre sardığı günümüz dünyasında, bu kadar kötü insanla karşılaşmamızın nelere mal olduğunu bilseler acaba bu kadar acımasız ve umarsız olabilirler mi?
Şefkatim tükeniyor, güzelliğim gidiyor, tadım kaçıyor, bakışım değişiyor, kötü insanlar yerle bir ediyor insanlığımı. İnancımı kaybettim, güzelliğe dair umudumu yitirdim. Kötülüğünüz bizi daha kötü ediyor. Savunmasız kalınca kırılıyorsun, değişiyorsun zira.
Anadolu insanının saflığı metropolde aldanıyor. Gözü açık olan, uyanık olan herkes, ilk fırsatta çomak sokuyor. Nasıl bu hale geldiniz? Bizim memlekette bu düzenbazlıklar bilinmez. Şu yaştan sonra ben nasıl işleyiş göstereyim bu düzene. Reaksiyonlarım uyuşuk kalıyor cambazlığınız karşısında.
Doğma büyüme buralı değilim, geldik köyden şehre diyen hesap; iki yıldır yaralıyız. Yetişemiyorum hızınıza. Biz, “Mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan!” beyitiyle büyüdük. Televizyon programlarında izledik sizi, feyz aldık. Ama yakından bakınca gözlerinizdeki alev içimizi yakıyor. Oysa ne güzel insanlarsınız; elinize mikrofon alınca! Ne güzel insanlarsınız; kamera önünde boy verince! Makyajınıza aldandık. Sahte yüzünüze inandık.
Sözleriniz nasıl bu kadar derinden çıkıyor mikrofonda? Nasıl içtensiniz? Sahi nasıl büründünüz bu samimiyet rolüne? Sizlerden korkulur! Samimi rolünü yapabilen insanlardan kork dedi okuduğum kitaplar. Aldattınız Anadolu’yu! Aldattınız insanları.
Sanatınız, edebiyatınız, dininiz, siyasetiniz hepsi yalan! Varınız yoğunuz para, şan, şöhret, makam!
