Ruhun akordu / SuperHaber

Yapmacıklıktan uzak, sahte gülüşlerden ırak, gerçek yüzüyle yansıması gerek bir insan, insana.

Birbirimizin aynasıyız, biliriz. İçtenliğimiz ve samimiyetimiz; muhatap olduğumuz her insana sirayet eder. Gülen yüze, gülümseriz. Gözlerimizin içine bakana, kalbimizi açarız. Samimiyet; gönüller fetheder.

Merkez Efendi kıssasından hissemiz şudur ki; iyilikler de kötülükler de dengededir ve dengeleyicidir. Allah’ın nizamından şüphe yok! En basit örnek; inkarın olduğu yerde, iman yeşerir. Çirkinliğe inat, güzellikler doğar.

Mühim olan; iyilerin yanında olmak, güzel işler yapmak, zalimin zulmüne boyun eğmemek… Hakkı bilip, hakkı savunmak, Allah’a dayanmak, gönül huzurunu yakalamak… Birincil gayedir bunlar. Olmazsa olmazlarımız…

Biz nerede kaybediyoruz?
Özümüz İslam’la bezenmiş, süslenmiş. Fıtrata aykırı işler; ruhun akordunu bozuyor. Amaç; hoş bir sadâ bırakmaksa bu gök kubbede, neden akordumuzu bozuyor veya bozmalarına engel olmuyoruz? Bizi, biz yapacak; yine biziz. Çağrım, söylemim, imdadım şudur ki; “öze dönüş” ve “samimiyet“… Gönül dili başka nasıl konuşulur?

Hep söylerim; insanın şifası derdindedir, kendindedir. Bizi bizden uzaklaştıran; ikiyüzlülük ve (modern çağın hastalığı) gösteriş. Bunlar da samimiyetsizliği doğuruyor. Bu rüzgara kapılırsak daha nelerimizi kaybedeceğiz… Kaybettiğimiz değerler bize yeter. Yoksunluğumuz; bizim yok olmamıza sebebiyet verir. Fert olarak kaybedersek, toplum olarak kaybederiz, millet olarak kaybeder; yok olup gideriz.

Kazanmanın kaybetmeyle ilgisi olmalı. Ders çıkaralım. Daha neyimizi kaybedeceğiz? İnsanın geriye kalan; bir şerefi, bir itibarı, bir haysiyeti vardır. Bunlardan yoksun bir ferdin ne kazansa kıymeti yoktur. Şeref, izzet, itibar, haysiyet; insanın özüne dönüşüyle ve samimiyetiyle elde edebileceği değerlerdir. Bunlar; makamla, parayla kazanılır gibi değildir. Zira samimiyetten uzak, özünü yitirmiş insanların parası bitince, makamı elden gidince ne hallere düştüğünü biliyoruz. Hayvandan değersiz olmamalı bir insan. Akıl var düşünsün! Kalp var hissetsin! İz bıraksın, gönüller yapsın!

Samimiyet bizim aramızdaki bağdır. Bizi derler toplar, dağılmışlığımızı toparlar, parçalarımızı birleştirir, bütünler. Kenetlenip birlik olmak varken, ayrılıp silah çekmek niye!? Dünya misafirhanesinde düşmanlık edecek kadar uzun bir vaktimiz yok. Miadımız dolup da üstümüze serpilince topraklar; defterimiz kapanıyor dünyada. Bu kadar işte ömür. Niye bu kırgınlık, neden bu ayrılık?

Fikirlerde elbette ayrılacağız! Anlayışlı olmak lazım. (Vatan haini veya din düşmanı değilse.) Harici kimse kimsenin inancına, değerlerine dil uzatmamalı. Fikirlerde ayrıldık, duygularda birleşeceğiz.

Ben yaşanacak güzel günlerin umuduyla huzurluyum! Rabbim iyilerden ayırmasın. Yıllar, yollarımıza taş düşürmesin. Engeller aşılsın, sevgi bağları örülsün.

İnsanlığın, samimiyetin hakim olduğu ve herkesin kendi gibi yaşadığı bu ülkede, bu millet; azizdir, aziz kalacak. Allah birliğimizi bozmasın, yolundan ayırmasın.

Bilal İşgören / SuperHaber

Bir cevap yazın